“Türkiye’deki böbrek yetmezliğinin nedeni diyabet ve obezite!”

Türk Nefroloji Derneği Verilerine Göre Türkiye’de Diyaliz Hasta Sayısında Artış

Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Yakup Ekmekçi, Türk Nefroloji Derneği’nin açıkladığı verilere göre, Türkiye’de 2003 yılında diyalize giren hasta sayısının 26 bin 115 olduğunu, bu rakamın 2023 yılında 67 bin 132’ye yükseldiğini belirtti. Ekmekçi, obezite, hipertansiyon ve diyabet gibi faktörlerin böbrek yetmezliği hastalığındaki artışta önemli rol oynadığını vurgulayarak, “Obezite, ülkemizde olduğu gibi tüm dünyada ciddi bir sağlık sorunudur” dedi.

13 Mart Dünya Böbrek Günü’nde yapılan açıklamalarda konuşan Prof. Dr. Yakup Ekmekçi, Türkiye’de kronik böbrek yetmezliği nedeniyle diyalize giren hasta sayısında her yıl artış yaşandığını ifade etti. Son 20 yılda diyaliz hastalarının sayısındaki ürkütücü artışın, mevcut sorunu net bir şekilde ortaya koyduğunu belirtti.

Ekmekçi, obezite, hipertansiyon ve diyabet gibi faktörlerin yanı sıra sağlıklı beslenme alışkanlıklarının kazanılması, hareketin hayatın bir parçası haline getirilmesi gerekliliğini vurguladı. Tıp alanındaki gelişmelerin, özellikle diyabet ve hipertansiyon gibi kronik hastalıkların daha uzun süre tedavi edilmesine olanak sağladığını belirterek, bu durumun kronik böbrek yetmezliği vakalarını artırdığına dikkat çekti.

  • Kalp ve Damar Sistemi Etkileniyor

Prof. Dr. Yakup Ekmekçi, kronik böbrek yetmezliğinin birçok organ sisteminde sorunlara neden olduğunu belirtti. Hastalarda en çok kalp ve damar sisteminin etkilendiğini ve koroner arter hastalığı ile kalp yetmezliği riskinin arttığını ifade etti. Ayrıca iskelet sisteminde kemik erimesi ve deformitelerin görülebileceğini, anemi, hipertansiyon, cilt rahatsızlıkları ve cinsel işlev bozuklukları gibi sorunların da ortaya çıkabileceğini belirtti. Tuzun böbrekler için zararlı olduğunu vurgulayarak, tuz tüketiminin azaltılması gerektiğini söyledi.

  • Fazla Kilolardan Kurtulmak Şart

Kronik böbrek yetmezliği tedavisinin bir nefroloji uzmanı tarafından yapılmasının önemine değinen Prof. Dr. Ekmekçi, sağlıklı bir yaşam için fazla kilolardan kurtulmanın önemli olduğunu belirtti. Sigara ve tütün ürünlerinden uzak durulması, kontrolsüz ilaç kullanımından kaçınılması, yeterli sıvı tüketilmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, diyabet ve hipertansiyon gibi durumlarda kan şekeri ve kan basıncının düzenli olarak kontrol edilmesi gerektiğini söyledi. Kronik böbrek hastalığının erken teşhisinin önemine değinen Ekmekçi, düzenli doktor kontrolünün böbreklerin korunması açısından hayati olduğunu belirtti.

Related Posts

Sadece 30 gün şekersiz yaşayın… Vücudunuzda neler değiştiğine inanamayacaksınız

Günlük hayatın görünmez bağımlılığı olan şeker, yalnızca damak tadımızı değil, bedenimizin işleyişini de etkiliyor. Sadece 30 gün boyunca ilave şekeri kesmek zihinsel berraklıktan karaciğer sağlığına, cilt gençliğinden bağışıklık sistemine kadar vücutta adeta sessiz bir devrim başlatıyor.

Sağlık Bakanlığı: 3,7 milyon kişi ‘normal’ kilo aralığının üzerinde

Sağlık Bakanlığı, ‘İdeal Kilonu Öğren, Sağlıklı Yaşa’ kampanyasının 7’nci haftası sonunda 6,5 milyon kişinin boy ve kilo ölçümlerinin gerçekleştirildiğini, 3 milyon 792 bin 730 kişinin vücut kitle indeksi ‘normal’ kilo aralığının üzerinde çıktığını açıkladı.

Hem şekerli hem faydalı: Dondurmanın şaşırtıcı etkisi

Yaz aylarının vazgeçilmezi olan dondurma, serinletici tadıyla küçük büyük herkesin favori lezzetleri arasında yer alıyor. Ancak bu tatlı kaçamağın sağlık üzerindeki etkileri, yıllardır tartışma konusu. “Şekerli olduğu için zararlı” düşüncesi olsa da uzmanlar tersini söylüyor.

Ergenlerde madde bağımlılığında aile desteği kritik önem taşıyor

Ergenlik dönemi, kişilerin kimliğini şekillendirdiği, duygusal ve sosyal gelişimin yoğun yaşandığı hassas bir süreç. Bu dönemde yaşanan değişimlerin bazen bağımlılık risklerini de beraberinde getirdiğine dikkat çeken Yeşilay Bilim Kurulu Üyesi, Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Prof. Dr. Şaziye Senem Başgül, ailelere erken uyarı işaretlerini dikkate almaları ve çocuklarıyla sağlıklı iletişim kurmaları yönünde çağrıda bulundu.

Kolesterol gerçeği: Kalp krizi riski herkese eşit değil

Kolesterolü yüksek olan herkes aynı riski taşımıyor. Kolesterol testleri çoğu zaman eksik bilgi veriyor. Gerçek riski belirlemek için trigliserit, HDL ve bel çevresine de bakmak gerekiyor. Kan tahliliniz “normal” çıksa bile kalp krizi riski taşıyor olabilirsiniz. Çünkü total kolesterol değeri, partikül boyutu, insülin direnci ve bel çevresiyle beraber değerlendirilmelidir.

Bir lokma fazlası sizi tehlikeye sokabilir!

Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Bilal Boztosun, Kurban Bayramı’nda et tüketiminin artmasıyla birlikte kalp hastalarının beslenme konusunda daha dikkatli olması gerektiğini vurguladı. Özellikle tansiyon ve kolesterol riski taşıyan bireylerin bayram boyunca öğün düzenine ve porsiyon kontrolüne önem vermesi gerekiyor.