Hindistan ve Pakistan Arasındaki Jeopolitik Gerilimlerin Yarattığı Küresel Riskler
Hindistan ve Pakistan arasındaki jeopolitik gerginliklerin artması, küresel çapta jeopolitik risklerin yükselmesine neden olmaktadır. Hindistan, 22 Nisan’da Pahalgam bölgesinde gerçekleşen ve 26 kişinin hayatını kaybettiği terör saldırısına karşılık olarak 6 Mayıs’ta Pakistan toprakları ile Pakistan’ın kontrolündeki Azad Keşmir bölgesine füze saldırıları düzenlemişti.
Hint ordusu, 9 hedefe yönelik başarılı bir şekilde saldırı gerçekleştirdiğini açıklarken, Islamabad yönetimi ise saldırılarda 26 kişinin hayatını kaybettiğini ve 46 kişinin yaralandığını duyurmuştu. Pakistan ordusu, Hindistan’ın saldırısı sırasında 5 savaş uçağını düşürdüğünü iddia etmişti fakat Yeni Delhi yönetimi bu iddiayı yalanlamıştı.
Pakistan’ın sınır ötesi saldırılarında Cammu Keşmir’de 12 kişinin hayatını kaybettiği belirtilirken, Pakistan Savunma Bakanı Khavaja Muhammed Asıf ise gerilimin artmasının nükleer bir savaşa yol açabileceği uyarısında bulunmuştu.
Artan gerilim, Asya’daki savunma ve havacılık şirketlerinin hisselerinde yükselişe neden olmuştu. Savunma sanayi şirketlerinin borsalardaki performansları incelendiğinde Güney Koreli şirketler Hanwha Aerospace ve HLB Co’nun yatırımcısına kazanç sağladığı görülmüştü.
Jeopolitik risklerin artmasıyla Asya’daki savunma sanayi şirketlerinin savunma harcamalarına daha fazla odaklanması beklenirken, ABD ve Avrupa merkezli şirketlerin hisse fiyatlarına ise henüz yansımamıştı. ABD merkezli şirketler L3 Harris Technologies ve Lockheed Martin’in hisselerinde artış yaşanırken, diğer şirketlerin hisselerinde ise değer kayıpları yaşanmıştı.
Genel olarak, Hindistan ve Pakistan arasındaki gerilimin küresel çapta jeopolitik riskleri artırdığı ve savunma sanayi şirketlerinin hisselerinde dalgalanmalara yol açtığı görülmekteydi.