Mardin’de yaşayan 28 yaşındaki Gülcan O., eşi M.C.O. tarafından şiddet gördüğü için evliliğinin 1,5. ayında ailesinin yanına geri döndü. Doğum yaptıktan sonra boşanma davası açan genç kadın, yaşadığı zorlukları duygusal bir şekilde anlattı: “Kızımla beraber perişan durumdayız. Ne nafaka alabiliyoruz ne de güvencemiz var.”
Gülcan O., 30 Ağustos 2024’te bir kız çocuğu dünyaya getirdi. Doğumun ardından 16 Eylül’de Mardin Aile Mahkemesi’nde boşanma davası açıldı. Mahkeme, geçici velayeti anneye verirken, çocuğun lehine aylık 3 bin TL tedbir nafakasına hükmetti. Ancak genç kadın, nafaka ödemelerinin yapılmadığını ve hayatının tehdit altında olduğunu dile getirdi.
‘Kızımı öldürmemi teklif etti’
Gülcan O., yaşadığı ev içi şiddeti şu şekilde anlattı:
“Eve girer girmez kapıları kırmaya, beni boğmaya çalıştı. Ölümle tehdit edildim, altınlarım alındı ve içkiyle kumara yönlendirildim. Kızım doğduktan sonra ‘bu çocuk benden değil’ diyerek babalığı reddetti. Nafaka ödememek için ‘bu çocuğu öldürmeni istiyorum’ diyerek tehdit etti.”
‘Dışarı çıkmaya korkuyorum’
Kendi güvenliğinin tehlikede olduğunu belirten genç kadın, şu anda annesinin evinde yaşadığını ve maddi-manevi destek beklediğini ifade etti:
“Altınlarımın sahtesiyle değiştirildiğini fark ettim. Evim satıldı. Şu an ne evim var ne gelirim. Kızımın ihtiyaçlarını karşılayamıyorum. Dışarı çıkmaya dahi korkuyorum.”
Gülcan’ın annesi Nebahat O. da Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’a seslenerek yardım talep etti:
“Kızım evliliğin başından itibaren şiddet gördü. Herkes bunun farkındaydı ama hiç kimse müdahale etmedi. Eşin ailesi de bunların farkındaydı. Altınları yasaklı maddelere ve kumara harcadılar. Torunum için tek bir bez, tek bir süt bile göndermediler. Devletten yardım bekliyoruz.”
Avukatı bile tehdit edildi
Gülcan O.’nun avukatı Gurbet Bilbay, sürecin uzun sürmesinden ve güvenlik endişelerinden dolayı endişeli olduklarını belirtti:
“Müvekkilim, evlendiği günden itibaren psikolojik ve fiziksel şiddete maruz kaldı. Nafaka için icra yoluna başvurduk ancak ödeme gerçekleşmedi. Davanın uzadığını, hakim değişiklikleri olduğunu gördük. Müvekkilim gibi birçok kadın, şiddetin içinde boğuluyor. Hızlı ve etkili yargılanma ihtiyacı var.”